Rötar Ne Kadar Geciktirir? Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektiflerinden Bir Felsefi Deneme Bir Filozof Bakışı: Zamanın Gerçekliği Üzerine Zaman, insanlık tarihinin en eski ve en çok tartışılan kavramlarından biri olmuştur. Her biri, zamanın nasıl geçmesi gerektiği, onu nasıl anlamamız gerektiği ve bu geçişin bizler üzerindeki etkisi hakkında farklı görüşler ortaya koymuştur. Şimdi, gündelik hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız “rötar” kavramına göz attığımızda, bu felsefi sorular daha da derinleşir. Rötar, basit bir gecikme mi, yoksa zamanın akışına dair daha büyük bir anlayışsızlık mı? Bu yazıda, “Rötar ne kadar geciktirir?” sorusunu etik, epistemolojik ve ontolojik bakış açılarıyla ele alacağız. Bu, sadece bir zaman kaybı…
4 YorumEtiket: bir
Hasır Ne Oluyor? Hepimiz o “hasır” kelimesini duydum da, ne oluyor bu hasır, bir bakalım dedik. Bu malzeme, hayatımıza nasıl girmiş, ne zaman en son başımıza bela olmuş, bir türlü anlayamadık. Öyle ya, bazen hayatın her anında karşılaştığımız bir şey, ancak bu kadar kaybolmuş olamaz. Tıpkı çorap kaybolması gibi… “Bir hasır vardı, kayboldu! Nereye gitti?” Hadi gelin, bu gizemli nesneyi biraz daha eğlenceli bir şekilde çözmeye çalışalım! Kim bilir, belki de hasır, modern hayatın saklı kahramanıdır! Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Hasır, Nasıl Çözülür? Erkekler genelde pratik ve çözüm odaklıdır. “Bir şey kayboldu mu? Hadi bakalım, çözümünü bulalım.” Fakat hasırla ilgili bir…
10 YorumFütûhat-ı Mekkiye Kaç Cilt? Geçmişin İzlerinden Günümüze Bir Yolculuk Bir Tarihçinin Samimi Girişi: Geçmişi Anlamak, Geleceği Şekillendirir Tarih, sadece geçmişin bir kaydı değil, aynı zamanda bugüne ışık tutan bir öğretmendir. Geçmişi anlamadan, bugünü tam anlamıyla kavrayamayız. Her olay, bir dönüşüm sürecinin parçasıdır ve her kırılma noktası, toplumsal yapının şekillendiği bir dönüm noktasıdır. Fütûhat-ı Mekkiye, bu dönüşümlerin önemli örneklerinden biridir. Bu eser, yalnızca tarihi bir metin değil, aynı zamanda toplumların değişimini, kültürel bağlamda nasıl dönüşüm geçirdiğini anlamamıza yardımcı olan bir yapıttır. İslam tarihinin önemli metinlerinden biri olan Fütûhat-ı Mekkiye, Muhyiddin İbn Arabi tarafından yazılmıştır ve tasavvufun derinliklerine inen, mistik bir içeriğe…
6 YorumDiş Gıcırdatma Tehlikeli Mi? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: Diş Gıcırdatma Neden Olur? Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemek ve onların altında yatan duygusal, bilişsel ve sosyal dinamikleri anlamak her zaman ilgi çekici olmuştur. Diş gıcırdatma, ilk bakışta sadece bir alışkanlık gibi görünse de, aslında çok daha derin psikolojik anlamlar taşıyan bir davranış olabilir. Birçok kişi diş gıcırdatmayı basit bir sinirsel tepki olarak algılar, ancak bu davranışın temelinde, bilinçaltındaki kaygılar, stres ve duygusal gerilimler yatabilir. Diş gıcırdatmanın psikolojik açıdan tehlikeli olup olmadığı sorusunu anlamak, insan davranışlarının incelenmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Peki, bu davranışın ardında neler yatıyor?…
14 YorumAtılganlık Nedir? Geçmişten Günümüze Bir Bakış Atılganlık kelimesi, birçok insana cesur, risk almaktan çekinmeyen ve korkusuz bir kişilik özelliği çağrıştırır. Fakat bu kavramın sadece yüzeysel bir tanımla sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Tarihsel süreçlere bakıldığında, atılganlık aslında toplumların evriminde önemli bir rol oynamış bir davranış biçimi olarak karşımıza çıkar. Peki, atılganlık nedir ve ne zaman toplumsal bir anlam kazanmıştır? Atılgan bir toplum ya da birey, sadece cesur olmakla kalmaz, aynı zamanda bu cesareti toplumdaki kırılma noktalarında gösterir. Bu yazıda, atılganlık kavramını geçmişten bugüne nasıl bir yolculuk yaptığını ve toplumsal dönüşümdeki rolünü inceleyeceğiz. Atılganlığın Tarihsel Kökenleri Atılganlık, tarih boyunca toplumların büyük değişimlere…
12 YorumGastronomi Sözel Mi, Eşit Ağırlık Mı? Tarihsel Bir Bakış Geçmişi Anlamak ve Günümüzle Bağ Kurmak Tarihçiler, geçmişi yalnızca bir zaman dilimi olarak değil, içinde barındırdığı toplumsal dinamiklerle birlikte anlamaya çalışırlar. Geçmişin izlerini süren bir tarihçi olarak, tarihsel süreçlerin, kırılma noktalarının ve toplumsal dönüşümlerin nasıl birbirine bağlı olduğunu gözlemlemek her zaman heyecan verici olmuştur. Her dönem, kendisinden önceki dönemin izlerini taşır, ancak her biri de kendi çağının dinamiklerini yaratır. Gastronomi, mutfak kültüründen gelen ve günümüzde çok daha geniş bir disiplin haline gelen bir alan olarak, tarihsel süreçlerin etkilerini en net görebileceğimiz örneklerden biridir. Peki, gastronomi sözel mi eşit ağırlık mı? Bu…
6 Yorum