İçeriğe geç

İlginç Fikirler Yazılar

Göz bozukluğu engel sayılır mı ?

Göz Bozukluğu Engel Sayılır mı? Toplumsal Normlar, Cinsiyet Rolleri ve Görmenin Sosyolojisi Bir sosyolog olarak toplumsal yapıların bireyleri nasıl biçimlendirdiğini anlamaya çalışırken, küçük bir gözlük çerçevesinin bile ne kadar büyük anlamlar taşıyabildiğini fark ederim. Göz bozukluğu, tıbbi bir durumdan ibaret değildir; o aynı zamanda toplumun beden algısı, güzellik normları ve yeterlilik tanımları üzerinden şekillenen bir sosyal göstergedir. Bu nedenle “Göz bozukluğu engel sayılır mı?” sorusu yalnızca biyolojik değil, derin bir toplumsal tartışmadır. Toplumsal Normlar ve “Normal”in İnşası Toplum, bedensel farklılıkları belli sınırlar içinde “normal” veya “anormal” olarak sınıflandırma eğilimindedir. Bu sınıflandırma yalnızca tıp eliyle değil, kültürel pratikler ve gündelik ilişkiler…

Yorum Bırak

Görünmez adam kaç seri ?

Görünmez Adam Kaç Seri? Bir Psikoloğun Merceğinden İnsan Görünmezliği Üzerine Bir psikolog olarak bazen kendimi, insanların görünürlük arzusu ile görünmezlik isteği arasındaki ince çizgide dolaşırken bulurum. “Görünmez Adam” yalnızca bir film ya da roman serisi değildir; aynı zamanda insanın içsel dünyasında süregelen varlık ve yokluk mücadelesinin sembolüdür. Peki, Görünmez Adam kaç seri? sorusu aslında sadece sinematik bir merak mıdır, yoksa insan doğasının derinliklerinde yankılanan bir psikolojik arayış mı? Bilinç ve Görünmezlik: Bilişsel Psikoloji Perspektifi Bilişsel psikoloji, insanın dünyayı algılama biçimiyle ilgilenir. Görünmezlik, bu algı sistemine meydan okuyan bir olgudur. Çünkü “görülmemek”, beynin en temel sosyal mekanizmasını — tanınma ve ait…

Yorum Bırak

Görmek kitabı türü nedir ?

Görmek Kitabı Türü Nedir? Psikolojik Bir Bakışla Bilincin Katmanlarını Okumak Bir psikolog olarak insan davranışlarını anlamaya çalışırken bazen bir kitapla karşılaşırsınız ve fark edersiniz: Bu kitap yalnızca okunmaz, yaşanır. José Saramago’nun “Görmek” adlı eseri tam da böyledir. İlk bakışta politik bir alegori gibi görünür; fakat satır aralarına indiğinizde, insan zihninin karanlık koridorlarında dolaşan bir bilinç deneyine dönüşür. Peki bu kitap hangi türdedir? Ve neden yalnızca bir roman olarak değil, psikolojik bir laboratuvar olarak da okunmalıdır? Kitabın Temel Türü: Alegorik Roman mı, Psikolojik Deney mi? “Görmek” kitabı tür olarak bir distopik alegori ve aynı zamanda psikolojik romandır. Saramago, “Körlük” romanının devamı…

Yorum Bırak

Görme engelliler nasıl yazıyor ?

Görme Engelliler Nasıl Yazıyor? — Ekonomik Bir Perspektif Kaynakların Sınırlılığı ve Görünmeyen Sermaye Ekonominin temel yasası basittir: Kaynaklar sınırlıdır, ihtiyaçlar sonsuzdur. Bir ekonomist için bu denklem, yalnızca para, emek veya üretim araçlarını değil, aynı zamanda insanın yeteneklerini de kapsar. Görme engelliler söz konusu olduğunda bu denge, “görme” sermayesinin eksikliğini başka biçimlerde telafi etme çabası haline gelir. Bu noktada şu soru doğar: Görme engelli birey, sınırlı bir kaynağı —görme yetisini— nasıl dönüştürür? Aslında görme engelliler, klasik ekonominin verimlilik kavramına meydan okur. Bir ekonomist için verimlilik, “aynı kaynakla daha fazla üretim yapmak” anlamına gelir. Görme engelliler ise bu tanımı genişletir: “Görmeden de…

Yorum Bırak

En az bulunan kan grubu hangisi ?

En Az Bulunan Kan Grubu Hangisi? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Birlikte Düşünmeye Davet: Kanın Sadece Biyolojik Değil, Toplumsal Bir Anlamı da Var İnsan bedeni için hayati öneme sahip olan kan, hayatın sürekliliğini sağlayan en temel unsurlardan biridir. Ancak “en az bulunan kan grubu hangisi?” sorusu, yalnızca biyolojik bir merak olarak değil; toplumsal dayanışma, çeşitlilik, empati ve adalet gibi geniş alanlara da uzanan önemli bir tartışmadır. Bu yazıyı, yalnızca kan gruplarının teknik bilgisini değil, aynı zamanda bu bilginin bizi nasıl bir araya getirebileceğini konuşmak için yazıyoruz. Çünkü kanın evrenselliği, farklılıklarımızın bir tehdit değil bir zenginlik olduğunu…

Yorum Bırak

AVM kamusal alan mı ?

AVM Kamusal Alan mı? Modern Zamanların Halı Sahası mı? Bir zamanlar mahalle aralarındaki parkta yapılan yürüyüşler, çay bahçesinde yapılan dedikodular ve meydanda kurulan panayırlar vardı… Şimdi ise hepimiz aynı yerde buluşuyoruz: AVM’nin üçüncü katında, Starbucks’ın yanındaki o meşhur bankta. Hadi itiraf edelim: Modern hayatın buluşma noktası artık cam tavanlı, klimalı ve Wi-Fi’lı bu dev yapılar. Peki, her hafta sonu sanki zorunlu askerlikmiş gibi uğradığımız bu AVM’ler gerçekten “kamusal alan” sayılır mı? — Kamusal Alan Deyince Aklımıza Ne Geliyor? Önce biraz ciddi olalım (ama çok değil). Kamusal alan, en basit tanımıyla, herkesin özgürce girip kullanabildiği, sosyalleşebildiği, fikirlerini paylaşabildiği, yani “halkın ortak…

Yorum Bırak

Iletişimde gösteren nedir ?

İletişimde Gösteren Nedir? Ekonomik Bir Perspektiften Sembollerin Gücü Bir ekonomist olarak her zaman şu düşünceyle başlarım: Kaynaklar sınırlıdır, ancak anlam üretme kapasitemiz sınırsızdır. Tıpkı piyasadaki mal ve hizmetler gibi, iletişimde de “gösterge” ve “gösteren” sınırlı kaynaklardır — fakat doğru kullanıldığında toplumun bilgi akışını, güvenini ve refahını şekillendirebilir. Peki, iletişimde gösteren nedir? sorusuna yalnızca dilbilimsel değil, ekonomik bir gözle bakarsak karşımıza nasıl bir tablo çıkar? Gösteren Nedir? Anlamın Ekonomik Değeri Dilbilimsel olarak “gösteren”, bir kavramı temsil eden sözcük, ses veya semboldür. Örneğin “para” kelimesi, bir kâğıt parçasını değil; onunla ilişkili değer, güven ve değişim aracını çağrıştırır. Ancak ekonomik açıdan “gösteren”, yalnızca…

Yorum Bırak

Gıdık yağları nasıl eritilir ?

Gıdık Yağları Nasıl Eritilir? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyatın, insanın ruhunda bıraktığı izlerle ilgisi her zaman büyüleyicidir. Kelimeler, bazen bir dağ kadar sert, bazen ise bir rüzgar kadar yumuşak olabilir. Her harf, bir dokunuş gibi, her cümle bir adım gibi, insanı ya yüceltir ya da derin bir uykudan uyandırır. Edebiyatçıların en büyük gücü, bu kelimelerle insanın iç dünyasında değişim yaratabilme yetenekleridir. Peki, “gıdık yağları nasıl eritilir?” sorusu, bir edebiyatçı için sadece fiziksel bir çözüm arayışı mı olmalıdır? Ya da bu soruya edebiyatın dönüştürücü gücünden bakarak, insanın içsel bir dönüşümünü başlatacak bir anlatı mı bulabiliriz?…

Yorum Bırak

Hani bizim sevdamız kim söylüyor ?

Hani Bizim Sevdamız Kim Söylüyor? Köklerden Platformlara, Yarınlara Uzanan Bir Sesin İzinde İtiraf edeyim: “Hani bizim sevdamız kim söylüyor?” sorusunu her duyduğumda içimde küçük bir koro uyanıyor. Sadece bir cümle değil bu; sanki sokakların, tribünlerin, düğünlerin, öğrencilik gecelerinin, ev içi sohbetlerin toplam sesi. Gel, bugün o sesi birlikte takip edelim. Kim söylüyor, nereden geliyor ve yarın nerelere taşınabilir? Bu yazı, konuya tutkuyla yaklaşan bir arkadaşın sohbeti gibi; birlikte düşünüp tartışalım. “Hani Bizim Sevdamız Kim Söylüyor?”: Sorunun Kalbi Bu soru, tek bir kişiyi işaret eden bir “ben” yerine, çok sesli bir “biz”i arıyor. “Kim söylüyor?” dediğimizde, aslında kimin adına, hangi duyguyla,…

Yorum Bırak

Gök cisimleri ne anlamlı olarak kullanıldığında büyük harfle başlar ?

Gökyüzünden Tarihe: Gök Cisimleri Ne Zaman Büyük Harfle Başlar? Bir tarihçi için her kelime, geçmişle bugünün arasında uzanan bir köprüdür. Kelimelerin tarihi, tıpkı insanlık tarihi gibi dönüşüm, anlam ve bağlamla şekillenir. Eski uygarlıklar gökyüzüne baktıklarında yalnızca yıldızları değil, kaderlerini de gördüler. Oysa biz bugün aynı göğe bakarken, o yıldızların adını yazarken bile düşünürüz: “Gök cisimleri ne zaman büyük harfle başlar?” Bu soru sadece dilbilgisel bir detay gibi görünse de, aslında dilin tarihindeki anlam dönüşümlerinin küçük bir yansımasıdır. Çünkü bir kelimenin başına büyük harf koymak, tarih boyunca saygı, kimlik ve anlam yüklemenin de bir yoludur. Gök Cisimlerinin Anlamı ve Tarihsel Kökeni…

Yorum Bırak
mecidiyeköy escort
Sitemap
bets10