İçeriğe geç

Yüksek gerilim hattı kaç metreden çeker ?

“Yüksek gerilim hattı kaç metreden çeker?”—Yanlış soruyla başlayan doğru tartışma

Kısa cevap: Tek bir “sihirli metre” yok. Risk türüne (elektriksel yaklaşma/ark tehlikesi, manyetik–elektrik alan maruziyeti, gürültü–korona etkileri, planlama koridoru) göre sınır farklı tanımlanır. Metre değil, alan şiddeti, yaklaşma kuralları ve imar/koridor belirler. :contentReference[oaicite:0]{index=0}

Şunu en baştan söyleyeyim: “Kaç metreden çeker?” sorusu basit ama yanıltıcı. Çünkü yüksek gerilim hatlarının “çektiği” şey tek bir fenomen değil. Ark atlamasıyla anlık yaralanma riski başka, 50 Hz’lik elektrik ve manyetik alanlara (EMF) uzun süreli maruziyet başka, hat işletmesi için gereken koridor (right-of-way) bambaşka bir konu. Bu yazıda iddialı bir önerim var: metre fetişini bırakalım; bilimsel göstergelerle konuşalım. Hazır mısınız tartışmaya?

Hangi “çekme”den bahsediyoruz?

  • Elektriksel yaklaşma/ark riski: İletkenlere fazla yaklaşınca havanın yalıtkanlığı bozulabilir, ark atlayabilir. Bu, yönetmelikle belirlenen mesafe işidir.
  • EMF (elektrik ve manyetik alan) maruziyeti: Bu, mesafe yerine alan şiddeti (kV/m, μT) ile tanımlanır ve akıma, hat geometrisine, yükseklik ve faz düzenine göre değişir. Alan, mesafeyle azalır. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
  • Planlama/imar koridoru: İşletme, bakım ve güvenlik için hattın orta çizgisinin iki yanına ayrılan genişliktir; sağlık sınırı değildir. :contentReference[oaicite:2]{index=2}

“Metre” yerine alan şiddeti: EMF limitleri ne diyor?

Dünya genelinde referans alınan ICNIRP (Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Korunma Komisyonu) 50 Hz için (ELF—çok düşük frekans) kamu maruziyetini alan şiddetiyle sınırlar: Avrupa Birliği Konsey Tavsiyesi’nde elektrik alanı 5 kV/m, manyetik alan 100 μT referans değerleridir. ICNIRP’nin 2010 düşük frekans kılavuzu, 50 Hz manyetik alan için teknik olarak 200 μT önerir; fakat AB tavsiyesi hâlâ 100 μT kullanır. Bu değerler, doğrudan “kaç metre” demek değildir; çünkü alan, hattaki akıma ve geometriye bağlı olarak mesafeyle değişir. :contentReference[oaicite:3]{index=3}

Önemli bir nüans: Bu limitler kurulmuş, kısa vadeli biyofiziksel etkiler üzerinden tanımlanır; bilim camiası onlarca yıldır olası uzun vadeli etkileri de izler ve sonuçlar genellikle ihtiyatlıdır. WHO (Dünya Sağlık Örgütü), 1970’lerden beri süren araştırmaların kapsamını ve belirsizliklerini açıkça özetler. :contentReference[oaicite:4]{index=4}

Eleştirel nokta #1: “Metre” mi, “ölçüm” mü?

İddiam şu: “Şu kadar metreden sonra çeker/çekmez” cümlesi bilim dışı bir genelleme. Elektrik ve özellikle manyetik alan şiddeti, akım arttıkça yükselir, mesafe arttıkça düşer; üç fazın dizilişi, iletken yüksekliği ve zemin etkisi tabloyu değiştirir. Sahanıza özel alan şiddeti ölçüm ya da güvenilir modellemeyle doğrulanmadan kimse size dürüstçe “X metre güvenlidir” diyemez. ABD Çevre Koruma Ajansı dahi alanın mesafeyle azaldığını, ancak koşullara bağlı olduğunu açıkça yazar. :contentReference[oaicite:5]{index=5}

Elektriksel yaklaşma kuralları: İş emniyeti metre ile konuşur

Şimdi “metre”nin gerçekten kritik olduğu yere gelelim: yaklaşma mesafeleri. Türkiye’de Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği ve teknik uygulamalar, hat iletkenlerinin yapılara en yakın olabileceği yatay mesafeleri belirler. Örneğin, 154 kV gibi 72,5–170 kV aralığındaki hatlarda, iletken ile yapılar arasındaki en küçük yatay mesafe (iletkenin en büyük salınımı da hesaba katılarak) 4 metre olarak verilir. Bu sayı, iş güvenliği ve emniyet içindir; EMF maruziyet limiti değildir. :contentReference[oaicite:6]{index=6}

Pratikte bitki ve ağaçlar için de yaklaşma kuralları var: TEİAŞ kaynaklı bilgilendirmelerde, kesim sırasında yatay en az 4,5 m, düşey en az 5 m uzaklık gibi taban değerler anılır. Yine bunlar ark ve temas riskine dair emniyet paylarıdır. :contentReference[oaicite:7]{index=7}

Koridor mesafesi (ROW): 50 m niye sık duyuluyor?

Birçok 380 kV projesinde, hattın orta çizgisinin iki yanına 25’er metre olmak üzere toplam 50 mlik irtifak koridoru planlandığını görürsünüz. Bu, kamulaştırma/irtifak ve işletme gereklilikleri için çizilen teknik bir banttır; “sağlık” sınırı olarak okunmamalıdır. Nitekim örnek bir 380 kV proje ÇED özetinde irtifakın 50 m (25 m + 25 m) olarak kurulduğu açıkça yazılıdır. :contentReference[oaicite:8]{index=8}

Eleştirel nokta #2: Koridor = sağlık sınırı mı?

Hayır. Koridor genişliği; direk yerleşimi, salınım, bakım-işletme, erişim ve mülkiyet süreçleri içindir. Sağlık tartışması, EMF alan değerlerine karşılaştırılarak yapılır; koridor genişliği ile karıştırmak, elmalarla armutları toplamak gibidir. WHO ve ICNIRP belgeleri, maruziyeti alan üzerinden tanımlar. :contentReference[oaicite:9]{index=9}

“Yüksek gerilim hattı kaç metreden çeker?” sorusunun zayıf yanları

  • Tekil sayı takıntısı: Farklı riskleri (ark—ani, EMF—kronik) tek metreye indirger.
  • Bağlama körlüğü: Yük akışı, faz dizilimi, iletken yüksekliği ve topografya hesaba katılmaz.
  • Politikayı bilimselleştirme: Koridorlar işletme ve imar aracıdır; sağlık standardı değildir. :contentReference[oaicite:10]{index=10}

Eleştirel nokta #3: EMF tartışmaları neden bitmiyor?

Çünkü uzun vadeli etkiler konusunda literatür temkinli; ama bugünkü düzenleyici çerçeve, kurulmuş biyofiziksel mekanizmalar üzerinden limitleri belirliyor. Bu, ihtiyat ilkesini yok saymak değil; kanıta dayalı sınırlar içinde karar vermek demek. :contentReference[oaicite:11]{index=11}

Harekete geçiren pratik çerçeve

Adım 1 — Risk tipini ayır:

Elektriksel temas/ark riski için yaklaşma mesafeleri (yönetmelik) geçerlidir; EMF için alan şiddeti ve referans değerler. :contentReference[oaicite:12]{index=12}

Adım 2 — Sahaya özel ölç:

Alan şiddeti mesafeyle azalır ama “ne kadar?” sorusu hattaki akıma ve geometriye bağlıdır. Bu yüzden doğru yaklaşım, sahanın ölçülmesi ve referanslarla karşılaştırılmasıdır. :contentReference[oaicite:13]{index=13}

Adım 3 — Koridoru doğru yorumla:

380 kV için sık görülen 50 m (25 m + 25 m) koridor, işletme/irtifak içindir; sağlık sınırı değildir. :contentReference[oaicite:14]{index=14}

Tartışmayı ateşleyecek sorular

  • Şehir planlamasında koridoru “güvenlik bandı” sayıp, EMF için ayrı ölçüm talebini zorunlu kılmalı mıyız?
  • Konutta emlak ilanlarında “hattı olan parsellerde alan ölçümü sertifikası” gibi şeffaflık etiketleri olmalı mı?
  • Yönetmelikler yaklaşma mesafelerini güncelledikçe, belediyelerin ruhsat koşulları da otomatik senkronlanmalı mı?

Son söz: Doğru soruyu sor, doğru kararı ver

“Yüksek gerilim hattı kaç metreden çeker?” demek yerine, “Hangi risk için hangi ölçüt?—EMF için alan şiddeti mi, elektriksel tehlike için yaklaşma mesafesi mi, yoksa imar koridoru mu?” diye sormak çok daha dürüst. Bilimsel çerçeve net: alanlar limitlerle, yaklaşmalar yönetmeliklerle, koridorlar planlama ilkeleriyle tanımlanır. Geriye, bulunduğunuz yerin somut koşullarını ölçmek ve belgelerle karar vermek kalır. Tartışmayı “metre”den kurtarıp “kanıta” taşıyabilir miyiz? :contentReference[oaicite:15]{index=15}

::contentReference[oaicite:16]{index=16}

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
grandoperabet girişsplash